Kendini Hatırlamak ve Unuttuğumuzda Bedenimize Olanlar
Gün içerisinde
binlerce uyarıcıya maruz kalan beynimize kendimizi hatırlattığımızda ne oluyor
biliyor musunuz? Omurgamız dikleşiyor, boynumuz düzeliyor, omuzlarımız aşağıya
iniyor ve nefesimiz açılıyor. Hiç denediniz mi? Denemek isteyenlere yazının
sonunda kısa bir pratik paylaşacağım.
Sorumluluklarımızın
farkındayız. Bu farkındalıkta onları kimi zaman yük olarak kimi zaman
isteklerimize ulaşmanın yegane yolu olarak görürüz. Her iki görüş açısında da
omuzlarımız yükleri kaldırabilmek adına yükselir ve boynumuz içeri gömülür. Bu
hareket göğüs kafesimizi daraltır ve nefes yolumuzu kısa ve sık nefes almaya
yöneltir. Zamanla sırt bölgesindeki kaslar esnekliğini kaybeder ve ağrılarımız,
kulunç dediğimiz kürek kemiği arasında sıkışan sinirlerimiz ortaya çıkar.
Kambur dediğimiz boyun kemiğinin öne eğilmesi ile organik duruşumuz bozulur ve
kendimizi darda ve huzursuz hissederiz.
Nitekim
sorumluluklarımızı isteklerimizin bir yolcusu olarak görürsek bir parça umut
ışığı taşıyoruz demektir. Umut insanda yaşama isteğini yüksek tutar. Hal
böyleyken adrenalin salgı bezlerimiz gün içerisinde bizi zinde ve ayakta tutar,
bu koşullardaki beden her ne kadar yükleri omuzlarında olsa da başını dik
tutmayı hatırlar ve bedenini, zihnini ve ruhunu tekrar doyum noktasında
sağlıklı hale getirir.
Tüm bunları
aslında yaratan bizleriz. Kimse gelip ensemizden bastırmıyor ya da sırtımıza
ağrı koymuyor. Sadece beynimiz şu gibi seslerle emir alıp vücudumuzu ona göre
şekillendiriyor; istemiyorum, çok ağır geliyor, zorlanıyorum, kendime zaman
ayıramıyorum, nasıl başa çıkacağım, mutsuzum. Yaşadığımız günlük
koşuşturmacalar, olaylar, hastalıklar, duygusal ya da maddesel sıkıntılar ne
olursa olsun, eğer siz organizmanızı sadece olayın olumsuz tarafına bakarak
bozar ve sinirlerinizin o uyarıcıları doğru algılamasına engel olursanız
sonunda bağışıklık sisteminizin veya beyninizin rahatsızlık geçirmesi
kaçınılmazdır.
Çözüm üretmek
yerine olumsuz tarafta kalmak ve ‘imkansız’ görüşünde bulunmak sadece
bedenimizi, zihnimizi ve ruhumuzu sağlıksız kılmaktan öteye geçmiyor. Hayatta
ölüm dediğimiz son halkadan başka her şey bir çözüme kavuşur. Sadece sağlıklı
düşünebilmek sizi her türlü sorunla mücadele edebilmek için yeterlidir.
Farkındalığınız
biraz olsun geldi mi, sağlıklı olmak istiyor musunuz? Peki, bu söylediklerimin
zaten farkındaysanız neden hala duruyorsunuz? Durmayıp bir şeylere çözüm arıyor
ve hala ilerleme kaydedemiyor olabilirsiniz, durun ve geriye dönüp kendinizi
tekrar sorgulayın.
Yazının
başlığından da anlayacağınız üzere mesele kendini hatırlamak. Ben neyim, kimim,
ne için bu sorumluluklara sahibim, nereye gitmek istiyorum, nasıl bir çözüm
beni bu sorunlardan uzaklaştırır ve yolumu açar, her şey nasıl daha kolay hale
gelir? Bu soruların cevabını sağlıklı alabilmeniz adına kısa bir pratik önerim
olacak. Deneyin ve lütfen benimle neler hissettiğinizi paylaşın. Pratik için 5-10
dakika arası bir süre yeterli olacaktır.
Sağlık ve sevgiyle;
Gökçe Kuntay Er
Nefes Meditasyon Eğitmeni ve Kişisel
Gelişim Koçu
Kendini Hatırlamak Nefes ve Meditasyon Pratiği:
- Rahat bir koltukta, sandalyede veya yerde mümkün olabildiğince dik ve başınız karşıya bakacak şekilde oturun. Ayak tabanlarınızın yere tam bastığına ve ellerinizin rahat bir şekilde durduklarına emin olun. Dilerseniz sırtınıza bir yastık koyarak dik durmanızı sağlayabilirsiniz.
- Gözleriniz açık bir şekilde ve burnunuzdan kendi düzeninizde 5 nefes alıp verin.
- Vücudunuzun gevşemeye başladığını hissettiğinizde nefesinizi derinleştirin.
- Nefes alırken sırasıyla karnınızın şiştiğini, göğsünüzün ve omuzlarınızın yükseldiğini; nefes verirken omuzlarınızın ve göğsünüzün aşağıya indiğini hissedin ve tüm nefesinizi tamamen boşaltın. Bu nefesinizi 5 kez tekrar edin.
- 5inci nefesi tamamladığınızda gözlerinizi kapatın ve bir kapı hayal edin.
- Kapının ardında kendinizi en sağlıklı, en huzurlu ve en keyifli olduğunuz hatıranıza götürün ve bir süre kendinizi dışarıdan izleyin.
- Ayaklarınızın altındaki zemini hissedin. Yüzünüze dokunan havayı hissedin. Hafifliğinizi hissedin. Avuç içlerinizi ve parmaklarınızı hissedin.
- Kendinize ait güvenli alanınızda, kendinize ait zaman dilimindeyken sorularınızı sorun ve ilk cevaplarınızı hatırlayın. Sorularınızın kısa ve net olması cevaplarınızın gelişini kolaylaştıracaktır.
- Dilediğiniz kadar burada kalabilirsiniz. Uyanmadan önce derin bir nefes alın ve kendinize sesli olarak adınızı söyleyin, sesinizi duyun: “Ben Gökçe”
Şifa olsun J
Yorumlar
Yorum Gönder