Niyet Nedir? Dilekleri Gerçekleştirmede Niyetin Yeri Nedir?
Konu tercihi yaparken kulağıma gelen bir replikten bahsedeceğim. 1997 yılında "Baskül Ailesi" dizisinde bir replik vardı. Hatırlayanlar eminim çok güleceksiniz: "Niyet ettik diyet etmeye..."
Niyet etmek, iyi niyet ve kötü niyet dilimize ve kültürümüze oturmuş çok geniş kapsamlı olgulardır. Niyet terimsel anlamıyla; bir şeyi yapmayı zihinde tasarlama, önceden isteyip düşünme, kendi kendine karar verme, kişinin içindeki bir amaca yönelme istek ve düşüncesidir. Dilimizde ve kültürümüzde bu kadar yer etmiş bir kelimeyi tümüyle anlatmaya yardımcı olacağım.
Niyet sadece Ramazan aylarında oruç için ya da dini boyutlarda bir şey için yapılmaz. İnsan her şeye niyet edebilir. Hayatında olmasını istediği küçük büyük tüm başlıklar için niyet edilebilir. Peki bir şeyi sadece çok istemek niyet etmek anlamına gelir mi? Sadece çok istemek o niyeti gerçekleştirmeye yeterli midir?
Kalpten istemek deyimini hepimiz biliyoruz. Kalpten istemek aslında soyut bir kavram olmak dışında fiziksel ve kimyasal olarak da mümkündür. Bir şeyi kalpten istediğimiz zaman vücut kimyamızda ve zihnimizde bir çok değişim yaşarız. Bunu hissedebiliriz de. Çok heyecanlandığınız bir anı düşünün, kalbiniz daha hızlı atar, nefesiniz değişir, mideniz hareketlenir, düşünceleriniz sadece o konu üzerinde döner, bazen elimiz ayağımız birbirine dolaşır. Tüm bunlar nasıl oluyor ve ne gibi etkiler yaratıyor farkında mıyız?
Zihnimizde başlayan bu süreç ilk olarak ilgili konu başlıklarına ulaşır. Görüntüler gözümüzde canlanır. Eş zamanlı olarak adrenalin bezlerimize sinyal gelir. Dopamin, serotonin ve endorfin hormonları salgılanmaya başlar. Bu hormonlar bedenimizde rahatlama, hareket enerjisi, iştah etkileri gibi bir çok fiziksel tepkimeyi yaratır. Dışa vuran göz bebeklerinde değişimler, hareketlilik ve gevşeme gibi gözlemler vardır. Sonunda kendimizi huzurlu, mutlu, sağlıklı ve iyi hissederiz. Bu hisler yine zihinde birleşir ve ilgili birimlere iyi olduğumuza dair sinyaller gönderir. Beyin kendini iyi hissettiğinde kendini düzenler ve sağlıklı olmak için elinden geleni yapar.
İyi ama, bunca stres, sorun ve sorumlulukla boğuşurken nasıl olur da insan kendini iyi hissedebilir?
Niyet işte tam da bu noktada devreye giriyor. Sorunlarla başa çıkabilmenin en kolay ve güzel yöntemlerinden birisi sorunları çözmeye ve güzel düşüncelere "niyet etmek"tir. Kendimizi mutsuz, sıkıntılı ve ya güçsüz hissettiğimizde derin bir nefes alıp gözlerimizi kapatıp, HER HANGİ BİR KONUDA güzel bir şeye niyet ettiğimizde sağlıklı moda geçecek olan bedenimiz sorunlarla başa çıkmamız için de bize yardımcı olacak, daha sağlıklı kararlar almamızı sağlayacaktır.
Kalpten niyet etmenin bedenimize etkilerinin dışında ruhumuza da çok büyük etkileri vardır. Biyo-enerjimizi harekete geçirecek olan bu zihinsel ve bedensel süreçler "rezonans" kanunu ile dileklerimizi gerçekleştirmenin ilk adımını da sağlamış olacaktır.
Rezonans kanununun ilk adımı "kalpten niyet etmek"tir. Evrende tüm her şey bir frekansa sahiptir. Bu frekans gözle görülemeyecek oranlardadır. Geliştirildiği (tüm zihin öğretilerinden arındığımız ve farkındalığı yakaladığımız takdirde) zaman bu gözle görülemeyen frekansları algılamak mümkündür. Bu konu başlığını detaylı açıklamak adına kenara not alıyorum.
Kalbimiz belirli bir frekansta ritm sahibidir. Bu ritmin evrensel boyutta bir yayılımı vardır. Niyet ettiğimiz zaman yükselen kalp ritmimiz dileğimiz yönünde hızla ilerleyen oklar gibi frekans dalgaları yayar. Niyet ne kadar kuvvetliyse rezonans o kadar net çalışır ve dileğimizin gerçekleşme oranı da bir o kadar artar.
"Çok tatlısın, ama örnekleme yapmadın anlayamadık" dediğinizi duydum.
Şimdi okuyacağınız çalışmayı lütfen kendi kendinize bir deneyin. Yorumlarınızı ve sorularınızı bana iletin. Bu şekilde geliştirmemiz daha mümkün olacaktır.
İçinde bulunduğunuz an sıkıntılı veya sıradan bir an olabilir. Amacımız bedenimizi, zihnimizi ve ruhumuzu huzura ulaştırmak:
1) Rahat bir pozisyonda oturun ve gözlerinizi kapatın. (Bu konuda soru gelmişti, bağdaş kurup oturmak zorunda değilsiniz, yatabilir ya da koltukta yayılabilirsiniz :) Sadece bulunacağınız pozisyonda hiçbir kasınız zorlanmasın yeter.)
2) Derin bir diyafram nefesi alın. (Diyafram nefesinin ne olduğunu basitçe anlatayım; karnınızı şişirip içinize çekin. Bu şişen nokta sizin diyaframınızdır. Vücudunuza "temiz ve saf oksijenli" havanın girebilmesi için öncelikle diyafram filtresinden geçmesi önemlidir. Sadece ciğerlerimize doldurduğumuz hava dışarıdaki tüm zararlı ve lüzumsuz- toz, polen gibi, molekülleri de içerir. Bu bronşlarımızı tıkar ve çeşitli nefes sorunlarına ve oksijensiz hücrelerle hastalıklara neden olur. Derin uyurken farkında değilsiniz fakat diyaframdan nefes alıyorsunuz. Uykunuzu alamadığınız günlerde emin olun diyaframdan değil, ciğerlerinizden direkt nefes almışsınızdır. Yatmadan önce beyninize farkındalık emrini vermenizi tavsiye ederim.)
3) Sahip olmak istediğiniz o sonsuz huzuru tüm koşullarıyla hayal edin yani "NİYET EDİN". Örneğin, mutlu olmak istiyorsanız nelere sahip olarak mutlu olacağınızı sıralayın ve ya var olan durumun dışında neyi diliyorsanız onu elde ettiğinizi hayal edebilirsiniz. Sonunda huzurlu hissedeceğiniz bir şey olsun yeterli.
4) Niyetinizi-Dileğinizi elde ettiğiniz anı düşünün. O an sizin, tüm koşullar uygun ve dilediğiniz şeyi damarlarınızda, kalbinizde, ellerinizde hissedin.
5) Aklınıza gelecek tüm olumsuz düşünceleri daha önce de bahsettiğim gibi susturun. Araba sileceği, geri dönüşüm kutusu sesi ve ya elinizle o düşünceleri kovalamak olabilir. Unutmayın yapacağınız bu çalışma bireysel bir çalışmadır. Yapacağınız şeyleri ve ya gözükeceğiniz hali sizden başka kimse şahit olmayacak.
6) Niyetinizin o muhteşem huzurunun tadını çıkartın. Bedeniniz size niyetinizin aktif hale geldiğini hissettirecektir. Zihninizde canlanan görseller daha da netleşecektir, tıpkı rüya gibi. Ardından sıcaklığınız artacak ve işte tam bu anda bulunduğunuz odaya yayılan "sizi" hissedeceksiniz. O his rezonansın gerçek olduğunu hissettiğiniz andır. Tadını çıkartın.
Huzurunuz bol olsun! Dileklerinizin küçük, yakın zamanlı, büyük ve ya imkan boyutu önemli değil. Niyetinize ve evrenin kanıtlanmış kanunlarına inanın yeter :)
Tecrübelerinizle ilgili geri dönüşlerinizi bekliyorum.
Sevgiyle...
Niyet etmek, iyi niyet ve kötü niyet dilimize ve kültürümüze oturmuş çok geniş kapsamlı olgulardır. Niyet terimsel anlamıyla; bir şeyi yapmayı zihinde tasarlama, önceden isteyip düşünme, kendi kendine karar verme, kişinin içindeki bir amaca yönelme istek ve düşüncesidir. Dilimizde ve kültürümüzde bu kadar yer etmiş bir kelimeyi tümüyle anlatmaya yardımcı olacağım.
Kalpten istemek deyimini hepimiz biliyoruz. Kalpten istemek aslında soyut bir kavram olmak dışında fiziksel ve kimyasal olarak da mümkündür. Bir şeyi kalpten istediğimiz zaman vücut kimyamızda ve zihnimizde bir çok değişim yaşarız. Bunu hissedebiliriz de. Çok heyecanlandığınız bir anı düşünün, kalbiniz daha hızlı atar, nefesiniz değişir, mideniz hareketlenir, düşünceleriniz sadece o konu üzerinde döner, bazen elimiz ayağımız birbirine dolaşır. Tüm bunlar nasıl oluyor ve ne gibi etkiler yaratıyor farkında mıyız?
Zihnimizde başlayan bu süreç ilk olarak ilgili konu başlıklarına ulaşır. Görüntüler gözümüzde canlanır. Eş zamanlı olarak adrenalin bezlerimize sinyal gelir. Dopamin, serotonin ve endorfin hormonları salgılanmaya başlar. Bu hormonlar bedenimizde rahatlama, hareket enerjisi, iştah etkileri gibi bir çok fiziksel tepkimeyi yaratır. Dışa vuran göz bebeklerinde değişimler, hareketlilik ve gevşeme gibi gözlemler vardır. Sonunda kendimizi huzurlu, mutlu, sağlıklı ve iyi hissederiz. Bu hisler yine zihinde birleşir ve ilgili birimlere iyi olduğumuza dair sinyaller gönderir. Beyin kendini iyi hissettiğinde kendini düzenler ve sağlıklı olmak için elinden geleni yapar.
İyi ama, bunca stres, sorun ve sorumlulukla boğuşurken nasıl olur da insan kendini iyi hissedebilir?
Niyet işte tam da bu noktada devreye giriyor. Sorunlarla başa çıkabilmenin en kolay ve güzel yöntemlerinden birisi sorunları çözmeye ve güzel düşüncelere "niyet etmek"tir. Kendimizi mutsuz, sıkıntılı ve ya güçsüz hissettiğimizde derin bir nefes alıp gözlerimizi kapatıp, HER HANGİ BİR KONUDA güzel bir şeye niyet ettiğimizde sağlıklı moda geçecek olan bedenimiz sorunlarla başa çıkmamız için de bize yardımcı olacak, daha sağlıklı kararlar almamızı sağlayacaktır.
Kalpten niyet etmenin bedenimize etkilerinin dışında ruhumuza da çok büyük etkileri vardır. Biyo-enerjimizi harekete geçirecek olan bu zihinsel ve bedensel süreçler "rezonans" kanunu ile dileklerimizi gerçekleştirmenin ilk adımını da sağlamış olacaktır.
Rezonans kanununun ilk adımı "kalpten niyet etmek"tir. Evrende tüm her şey bir frekansa sahiptir. Bu frekans gözle görülemeyecek oranlardadır. Geliştirildiği (tüm zihin öğretilerinden arındığımız ve farkındalığı yakaladığımız takdirde) zaman bu gözle görülemeyen frekansları algılamak mümkündür. Bu konu başlığını detaylı açıklamak adına kenara not alıyorum.
Kalbimiz belirli bir frekansta ritm sahibidir. Bu ritmin evrensel boyutta bir yayılımı vardır. Niyet ettiğimiz zaman yükselen kalp ritmimiz dileğimiz yönünde hızla ilerleyen oklar gibi frekans dalgaları yayar. Niyet ne kadar kuvvetliyse rezonans o kadar net çalışır ve dileğimizin gerçekleşme oranı da bir o kadar artar.
"Çok tatlısın, ama örnekleme yapmadın anlayamadık" dediğinizi duydum.
Şimdi okuyacağınız çalışmayı lütfen kendi kendinize bir deneyin. Yorumlarınızı ve sorularınızı bana iletin. Bu şekilde geliştirmemiz daha mümkün olacaktır.
İçinde bulunduğunuz an sıkıntılı veya sıradan bir an olabilir. Amacımız bedenimizi, zihnimizi ve ruhumuzu huzura ulaştırmak:
1) Rahat bir pozisyonda oturun ve gözlerinizi kapatın. (Bu konuda soru gelmişti, bağdaş kurup oturmak zorunda değilsiniz, yatabilir ya da koltukta yayılabilirsiniz :) Sadece bulunacağınız pozisyonda hiçbir kasınız zorlanmasın yeter.)
2) Derin bir diyafram nefesi alın. (Diyafram nefesinin ne olduğunu basitçe anlatayım; karnınızı şişirip içinize çekin. Bu şişen nokta sizin diyaframınızdır. Vücudunuza "temiz ve saf oksijenli" havanın girebilmesi için öncelikle diyafram filtresinden geçmesi önemlidir. Sadece ciğerlerimize doldurduğumuz hava dışarıdaki tüm zararlı ve lüzumsuz- toz, polen gibi, molekülleri de içerir. Bu bronşlarımızı tıkar ve çeşitli nefes sorunlarına ve oksijensiz hücrelerle hastalıklara neden olur. Derin uyurken farkında değilsiniz fakat diyaframdan nefes alıyorsunuz. Uykunuzu alamadığınız günlerde emin olun diyaframdan değil, ciğerlerinizden direkt nefes almışsınızdır. Yatmadan önce beyninize farkındalık emrini vermenizi tavsiye ederim.)
3) Sahip olmak istediğiniz o sonsuz huzuru tüm koşullarıyla hayal edin yani "NİYET EDİN". Örneğin, mutlu olmak istiyorsanız nelere sahip olarak mutlu olacağınızı sıralayın ve ya var olan durumun dışında neyi diliyorsanız onu elde ettiğinizi hayal edebilirsiniz. Sonunda huzurlu hissedeceğiniz bir şey olsun yeterli.
4) Niyetinizi-Dileğinizi elde ettiğiniz anı düşünün. O an sizin, tüm koşullar uygun ve dilediğiniz şeyi damarlarınızda, kalbinizde, ellerinizde hissedin.
5) Aklınıza gelecek tüm olumsuz düşünceleri daha önce de bahsettiğim gibi susturun. Araba sileceği, geri dönüşüm kutusu sesi ve ya elinizle o düşünceleri kovalamak olabilir. Unutmayın yapacağınız bu çalışma bireysel bir çalışmadır. Yapacağınız şeyleri ve ya gözükeceğiniz hali sizden başka kimse şahit olmayacak.
6) Niyetinizin o muhteşem huzurunun tadını çıkartın. Bedeniniz size niyetinizin aktif hale geldiğini hissettirecektir. Zihninizde canlanan görseller daha da netleşecektir, tıpkı rüya gibi. Ardından sıcaklığınız artacak ve işte tam bu anda bulunduğunuz odaya yayılan "sizi" hissedeceksiniz. O his rezonansın gerçek olduğunu hissettiğiniz andır. Tadını çıkartın.
Huzurunuz bol olsun! Dileklerinizin küçük, yakın zamanlı, büyük ve ya imkan boyutu önemli değil. Niyetinize ve evrenin kanıtlanmış kanunlarına inanın yeter :)
Tecrübelerinizle ilgili geri dönüşlerinizi bekliyorum.
Sevgiyle...
Yorumlar
Yorum Gönder